18 Eylül 2008 Perşembe

Derrida ve "Hayvanlar"





JD: Hayvan sorunsalı en başından beri bütün yazılarımda değindiğim bir mevzudur.
Fakat son birkaç yıl içinde, bu konu üzerine oldukça çok yazdım. İnsana has olanın tanımlanması ve insanı genel olarak hayvanlardan nelerin ayırdığı mevzuları yapısöküm açısından bazı hassas noktalara tekabül eder. Bu benim oldukça ilgimi çeken bir konu oldu ve bu bu konu üzerinde uzun uzadıya çalıştım.

Hayvanlar hakkında genel bir biçimde konuşmaktan kaçınırım.Bence “hayvanlar” diye bir şeyden bahsedilemez. “Hayvanlar” dediğiniz anda, birşeyleri anlamamaya ve de hayvanı bir kafese kapatmaya başlamışsınız demektir.. Değişik hayvan türleri arasında dikkate değer miktarda farklar söz konusudur. Hepsini bir araya, tek bir kategori altında toplamanın bir açıklaması yoktur: maymunlar, arılar, yılanlar, köpekler, atlar, eklembacaklılar ve mikroplar.. Tüm bunlar birbirinden radikal bir biçimde farklı canlı organizmalardır ve tüm bunlara hayvan diyerek hepsini bir kategori altına koymak, maymunu ve karıncayı, gayet şiddet barındıran bir jesttir. İnsan olmayan tüm canlıları tek bir kategori altında toplamak, öncelikle, aptalca bir tutumdur, teorik açıdan saçmalıktır ve tam da insanların hayvanlara uyguladığı gerçek şiddete iştirak etmek demektir. Mezbahanelere, endüstriyel muamelelere maruz kalmalarına, tüketilmelerine yol açan şey budur. Hayvanlara yönelik tüm bu şiddet, genel olarak “hayvanlar”dan bahsedilmesine olanak sağlayan bu kavramsal basitleştirme ile vuku bulur. Bu sebeble, dilime dikkat ederek, “hayvanlar” hakkında konuşmam. “Bu spesifik hayvan türü” ya da “ şu ya da bu hayvan” diye bahsederim.

?: Bu tutumunuz sizi önceleyen birtakım düşünürlerden sizi ayıran bir nokta mıdır? Bu konuda daha genel ayırımlara mı gitmektedirler?

JD: Bu beni bu gelenek içindeki bütün felsefecilerden ayıran bir tutumdur. Hayvanlara yönelik böylesi bir peşin hüküme kapılmayan oldukça az filozof vardır, hemen hemen yok. Bu söylemin homojen olduğunu söylemeye çalışmıyorum, fakat olayın geneline baktığınız zaman, birçoğunun katı bir varsayıma, peşin hükme kapıldığını görürsünüz. Yazarlar için durum farklı, ben filozoflar hakkında konuşuyorum.

0 yorum:

tesmeralsekdiz

Arama